Google

11 Aralık 2010 Cumartesi

Serdar Tuncer Kimdir?


16 Ağustos 1978 yılında Ankara’da dünyaya geldi. Annesi onu doktor oğlum ninnileriyle büyütürken, o içinde en büyük hastalığı (şiir) büyütüyordu. Ankara Merkez İmam hatip lisesine giderken ilk şiirinin yazılma sebebinin ileride çocuklarının annesi olacağından habersizdi. ( Lise son sınıfa giderken radyo programlarına başlayan Tuncer, üniversite hazırlık günlerinde Kanal A televizyonundan gelen teklifle dersaneyi bıraktı. "Üç Nokta" isimli programıyla gönlünden geldiğince muhabbet etti. Sokaktaki adama "siz var mısınız? var olduğunuza bir deliliniz var mı?" gibi ilginç sorular sordu. Kimi zaman susmadan konuştu, kimi zaman 1.5 saat boyunca hiç konuşmadan anlatarak televizyonculuk kalıplarını ters yüz eden programlar yaptı.



İlk şiir kitabı “Sen İstanbul Kokardın” 1997 yılında yayımlandı, ikinci şiir kitabı “Aynalar” 2003 yılında.. Türkiye Yazarlar Birliğine üye olduğu yıllarda televizyondan ayrıldı, radyoyu bıraktı, milenyum kışında Kocatepe’de “gönlünüzden ne koparsa” diyerek imzalı şiir kitaplarını sattı.



Bu yıllarda lokantada çalıştı, dergi çıkardı, Hacı Bayram Camii avlusunda tam bir yıl çay içti, şiir yazdı, reklamcılık yaptı, İstanbul’da oturdu, kitap sattı, radyolarda program yaptı, bir gönüle girme ümidiyle, gönlünce yaşadı.



“Oğlum bu kadar yaşadığın yeter mi?” sorusuna siz bilirsiniz dediği gün, 5 yıl sonra tekrar İstanbul’a gelişinin kapısı çoktan aralanmıştı. Altı yılda beşinci evlerine taşındılar. “Satır Arası Hikayeler” kitabı pozitif yayınlarından çıktı. Kanal a televizyonunda yayınlanan “Gecede Bir Gün” Programı 2005 yılının en iyi tv kültür sanat programı seçildi.



Yaklaşık üç yıl Kanal A'da "Yıldızdan Mahyalar" isimli sahur programını sundu. 2007 yılında Kanal 1'de yayınlanan "Türkiye'de ve Avrupa'da Ramazan" isimli sahur programıyla izleyici karşısına çıktı.



2008, 2009 ve 2010 Ramazanlarında Topkapı Sarayından canlı olarak sunduğu TRT1 İftar programıyla çaysız ama çay tadında muhabbet etti. TRT Haber'de Cumartesi akşamları yayınlanan "Yeni Şeyler Söylemek Lazım" programını Uğur ışılak'la birlikte sunuyor. Aynı zamanda Radyo 15'te Yitik Hazine isimli programı hazırlayıp sunuyor. Nasıl yetiştirdiğini anlamadığımız bir şekilde çeşitli programlar dolayısıyla Türkiye'yi geziyor, şiir okuyor, muhabbet ediyor..

Ahmet Telli - Çocuksun sen



Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen
Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu
Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen
Kum taneleri var ya onlardan birindeyim
Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor
Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte



Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum



Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun
Sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Birisi adres sorsa önce silaha davranıyorum
Kekemeyim en az kasabalı aşklar kadar mahçup
Ve üzgün kentler arıyorum ayrılıklar için
Bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar
Ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa
Bir daha doğmamak için doğmak diyorsun
Ölümlülerin işi bir de mutlu olanların
Onların hep bir öyküsü olur ve yaşarlar
Bırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa



Çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan



Susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit
Ne olabilir, sorumun karşılığını bilmiyor kimse
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Bir kaza olsa adı aşk oluyor artık
Aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık
Seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada
Kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak
Yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin
Sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen



Hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun
Adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada
Esirgeyensin bağışlayansın, biad ediyorum.



Çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil 

Vesair...



Yürek dalga söz kumsal
Rüzgar sensin ey şair
Kumlar kurak deniz lal
......Es hadi aşka dair

Bilmem ne zaman nasıl

Gelir geçer her fasıl

Aşk şair aşktır asıl

Gerisi hep vesair.

18 Kasım 2010 Perşembe

Necip Fazıl Kısakürek / Utansın


Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!

Hey gidi küheylan, koşmana bak sen!
Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!
...
Eski çınar şimdi noel ağacı;
Dallarda iğreti yaprak utansın!

Ustada kalırsa bu öksüz yapı,
Onu sürdürmeyen çırak utansın!

Ölümden ilerde varış dediğin,
Geride ne varsa bırak utansın!

Ey binbir tanede solmayan tek renk;
Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!

Can Yücel / Nerden Bileceksin


Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.

Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
''Seni seviyorum'' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda,
...boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.

Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek...

Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.

Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?
Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana... Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek... Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.

Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak... Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.

Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.

Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
Nereden bileceksin?
Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi... Isırmazdım dilimin ucunu... Özlemezdim seni yanımdayken, kıskanmazdım.

Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda... Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda serhoş olmazdım.
Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize... Ve her kulaçta haykırırdım seni..

Ama sen hiç benimle olmadın ki...
YA AKLIN BAŞKA YERLERDEYDİ YA YÜREĞİN...

Attilla İlhan / Ben Seni Neden mi Sevdim


Ben seni bir okyanusun derinliginde buldum da sevdim
Parlak bir inciydin benim için
Paha biçilmez bir inci

Ben seni soguk ve yagmurlu bir günde
...Seni düsünürken gülüsündeki sicakligin içime dolup da
Beni sardigi bir anda sevdim
Seni sadece selvi boyun,siyah saçlarin yada kara gözlerin
Güzel bir yüzün var diye degil
Fikirlerinle,konusmandaki güzelligin ve benim o kor halde yanan yüregimle sevdim
Ben seni derinden ve hissederek sevdim
Her kalp atisimda vücudumun dört bir kösesine yayildigini
Beni sardigini her nefes alisimda cigerlerime isledigini bilerek sevdim
Seni kis gecelerinin o soguk yataginda birlikte uyuyup beni isittigin
Yaz sicaginda uyuyamayip sikintilarim oldugun
Ve rüyalarimda bulustugumuz gecelerde sevdim
Seni ellerinden tutup kanimin kaynadigi
Kalbimin yerinden firlayacagini hissettigim anlarda
O islak dudaklarinla beni sevdigini söyleyecegin anlari düsünerek sevdim
Ben seni o sensiz anlardaki bos ve degersiz geçen dakikalarda
Kayip zamanlarimizda,seni arayip bulamadigim
Çaresizlik içinde oldugum,içki sofralarini dost bildigim anlarda sevdim
Sen ne kadar uzak olsan da,
Aramizdaki kilometreler nasil çoksa
Bende seni o kadar yogun ve o denli çok sevdim
Seni kalbimde yanan atesin ile
Zihnimde olusan hayallerin o ay parçasi çehrenle
Bana derinden bakan o gözlerindeki isiltiyi görecegim anlari beklerken
Kalbimin yanip tutustugu anlarda
Gelip o bu atesi alevlendirerek
Bana sarilarak beni sevdigini söyleyecegin anlari düsünerek sevdim

Korkuyorum!
Hakkettigin mutlulugu sana verememekten korkuyorum.
Seni beni sevdiginden fazla sevememekten korkuyorum.
Senin sevgine layik olduktan sonra baskalari tarafindan o sevgiyi kaybetmekten korkuyorum.
Seni kazandim derken kaybetmekten korkuyorum.
Aramizdaki maneviyat haricindeki uçurumlardan korkuyorum.
Senin kalbini daha fazla kirmaktan korkuyorum.
O temiz ve masum göz yaslarini daha fazla akitmaktan korkuyorum.

Evet korkuyorum;
seni kaybetmekten, seni daha fazla üzmekten ...
Sana kendimi ifade edememekten korkuyorum.
Yada yanlis anlasilmaktan korkuyorum.
Uçurumun kenarinda yalniz kalmaktan korkuyorum.
Dostluguna doyamadan uluorta yalniz kalmaktan korkuyorum.
Yüregimdeki o ince sizinin bir gün çogalmasindan ve beni sarmasindan korkuyorum.
Sevgi denen güzelliginin bir gün beni terk etmesinden korkuyorum.
Dostlugun ölüp yerine nefretin yesermesinden korkuyorum.

Korkuyorum evet;
seni kaybetmekten ve seni daha fazla üzmekten...
Bir çiçek misali ne ellemeye nede koparmaya kiyamiyorum uzaktan seyrediyorum çünkü;
Seni daha fazla incitmekten korkuyorum.
Ömründe yasadigin mutlulugu huzuru sana yasatamamaktan korkuyorum.
Sana kalbimden fazlasini verememekten korkuyorum.
Sonunda sana gözyasindan baska bir sey birakamamaktan korkuyorum.
Seni sevmekten degil;
dostlugunu suiistimal etmekten,
Seni kaybetmekten ve degerini bilememekten ve Yüce Rabbime hesap verememekten korkuyorum.
Belki de çok fazla korkuyorum ...

ÇÜNKÜ; BEN iLK DEFA SEViYORUM...

Aziz Nesin / Aslında


Aslında bu denli güzel kokmaz hiç bir karanfil,
Onda seni kokladığımdan bunca güzel.
Aslında bu denli güzel olmaz hiç bir Sarıyer,
Orda seni öptüğümden bunca güzel.
Aslında bunca güzel olmaz hiç bir dünya,
...Seni sevdiğim için dünya da böyle güzel.
Aslında bu denli deli değildim sor kime istersen,
Sevince seni delilik bile bak ne güzel.
Aslında sen dünya güzeli değilsin,
Sevdiğim için dünyada tek güzelsin...Devamını Gör

Can Yücel / Hayat ve Ben




Otuzbeşime bastım geçen hafta...
İlk yarı bitti : Hayat:1 - Ben:0...!!!...
Ama belliydi böyle olacağı
........

...İlk yarı sadece bir ısınmaymış meğer: asıl ikinci yarıda anlaşılırmış tadı, hayatın... kavganın... aşkın...



Bense şaşkın...

devre arası bilançolarındayım.
....


Fakat kara kutu ancak bir kısmını söyleyecek hikayenin...


Kalanı benimle gelecek...



Dağların yamaçlarına savuracağım en mahrem hatalarımı...


Reyhanlar saklayacak sırlarımı...



Skoru birtek Ege'nin suları bilecek...

Denize kavuşabilirse eğer içimdeki nehir...
HAYAT : 0 - BEN : 1
Devamını Gör

6 Kasım 2010 Cumartesi

Bizi yok edecek şunlardır..


"Bizi yokedecekler şunlardır :
İlkesiz siyaset ;
Vicdanı sollayan eğlence ;
Çalışmadan zenginlik ;
...Bilgili ama karaktersiz insanlar ;
Ahlaktan yoksun bir işdünyası ;
İnsan sevgisini alt plana itmiş bilim ;
Özveriden yoksun bir din anlayışı...

Gandhi

Düşün kahrımda ölmeliyim artık.


Biliyorum güzelliğin yeraltı nehirlerine benzer,
Biliyorum bir sır gibi güzelsin.
Hani şarkılar vardır sevip söyleyemediğimiz
Şiirler vardır unuttuğumuz,
...Aşina çehreler vardır hani zaman zaman hatırlayamadığımız,
İşte sen o kadar güzelsin.
Ve ben o kadar karanlıklar içindeyim ki
Şunlar ellerindir diyorum, tutamıyorum.
Şunlar gözlerindir diyorum, bakamıyorum.
Düşün kahrımda ölmeliyim artık, ölemiyorum.

Ümit Yaşar Oğuzcan

Düşünme.. Gerçekleştir.


- Bu yol nereye çıkar Olric?
- Hiç bir yere efendimiz.
- Hiçbir yer neresidir Olric?
- Doğru yerdir efendimiz.
...- Gidelim mi?
- Vardık efendimiz.
- Sus Olric düşünüyorum!
- Düşünmek ne haddinize efendimiz?
- Descartes düşündükçe var oluyordu Olric.
- Descartes düşündükçe var olur; Siz düşündükçe yok olursunuz efendimiz.

Oguz Atay /Tutunamayanlar/

Gazel...


Kırmızı gül demet demet
Sevda değil bir alamet
Gitti gelmez o muhannet
Şol revanda balam kaldı
...
Kırmızı gül her dem olsa
Yaralara merhem olsa
Ol tabipten derman gelse
Şol revanda balam kaldı

Kırmızı gülün hazanı
Ağaçlar döker gazeli
Kara yağızın güzeli
Şol revanda balam kaldı

Muharrem Akkuş

Ömürlük Sözler


Belâ dildendir o dîdâr elinden dâdımız yoktur
Gönüldendir şikâyet kimseden feryâdımız yoktur...

AŞK


Yüzyıllardır oynanmasına rağmen hiçbir seyirci;
Sahneye fırlayıp Romeo'nun zehirli iksiri içmesine engel olmamıştır.
Sonunda geminin batacağı bilindiği halde Titanic defalarca izlenmiştir.
Bitecektir korkusuyla aşktan kaçarsan hayattan hiçbir tat alamzsın.
...Çünkü;
Romeo ölmeli,
Titanic batmalı,
'Ama aşk herşeye rağmen yaşanmalı' !

ADAM FAWER

Hicran


Sen duyduklarına inanıyorsun. Söylenmeyene inan !
Çünkü insanın sessizliği, sözcüklerinden daha yakındır gerçeğe.

- Halil Cibran -

Şükür


Su içen kuşu,her yudumda gagasını göklere kaldırarak
Allah'a şükrederken gördüm.....

-Arif nihat asya-

Bir iyilik yap kendine...


Düşünmeye vakit ayır; Düşünce güç için kaynaktır.
Eğlenceye vakit ayır; Eğlence gençliğin sırrıdır.
Okumaya vakit ayır; Okuma bilginin pınarıdır.
Duaya vakit ayır; Dua, güç anlarda direnmenin desteğidir.
Sevmeye vakit ayır; Sevme yaşamı tatlı kılandır....
...Anlaşmaya vakit ayır; Anlaşma hoşgörünün anahtarıdır.
Gülmeye vakit ayır; Gülme ruhun müziğidir.
Vermeye vakit ayır; Verme günün aydınlığıdır.
İşini yapmaya vakit ayır; iş, huzurun kaynağıdır.
Teşekküre vakit ayır; Teşekkür, yaşam pastasının kremasıdır

Karınca...Kararınca...


Karıncaya Sormuşlar Nereye Diye, Uzaktaki Sevgilime Demiş. Ulaşamazsın ki Demişler, Olsun Hiç Olmazsa Yolunda Ölürüm Demiş..!

Bize bir tasvir yaz!


‎"Bize bir tasvir yaz!" demeni isterdim,demedin.Artık,birçoğu var içimde,yazıyorum şimdiden başlayarak...Sen bir gül yaprağı,ben bir su damlası!

30 Ekim 2010 Cumartesi

DERT DE NEYMİŞ !


Dert de neymiş? O mu bizi ağlatacak?

O mu sevinç bayrağımızı yırtacak?

Gelin, atalım şunu gönül yurdundan:
...
Yoksa içimizde fitne çıkartacak.

ÖMER HAYYAM

[Özgür Gümüşsoy // Naklen Yayındaki Mahşer Alanından İnciler]


Denedim aza kanaat etmeyi
Seni haddinden çok sevmemeyi denedim
Olmadı, ben bu yürek işlerini hiç beceremedim…...

(Hz. Mevlana)


Cahil bir kimsenin yanında kitap gibi sessiz ol.!

6 Ekim 2010 Çarşamba

HAYAT&GERÇEK


Şanssızlığa katlanabiliriz , çünkü dışarıdan gelir ve tümüyle
rastlantısaldır. Oysa yaşamda bizi asıl yaralayan , yaptığımız hatalara
hayıflanmaktır..
[Oscar Wilde]

Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı ? | Victor Hugo


Ağlamak için gözden yaş mı akmalı ?
Dudaklar gülerken insan ağlayamaz mı ?
Sevmek için güzele mi bakmalı ?
Çirkin bir tende güzel bir ruh kalbi bağlayamaz mı ?
Hasret özlenenden uzak mı kalmaktır ?
...Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı ?
Hırsızlık;para,mal mı çalmaktır ?
Saadet çalmak hırsızlık olamaz mı ?
Solması için gülü dalından mı koparmalı ?
Pembe bir gonca iken gül dalın da solmaz mı ?
Öldürmek için silah hançer mi olmalı ?
Saçlar bağ,gözler silah,gülüş kurşun olmaz mı ?

28 Eylül 2010 Salı

Özlü Sözler


"Hayat sana arka arkaya dikenlerini gösteriyorsa sakın üzülme,aksine sevin...Çünkü çok yakında gülü de gönderecektir.

27 Eylül 2010 Pazartesi

Ömürlük Sözler


Eden kendisine eder. Yapan bulur ve çeker. Unutma ki; Kazanmak koca bir ömür ister, Kaybetmek içinse bir anlık gaflet yeter.
[ Mevlana ]

25 Eylül 2010 Cumartesi

TOPRAK & AYNA


Toprak bir gün aynaya dedi ki:

“Ay ayna! İmreniyorum sana! Çünkü kim sana baksa, kendini görür; bana bakanlar ise, sadece beni görür!”
Ayna toprağa şöyle cevap verdi:

......“Ey kara toprak, ne beyhude bir dert ile dertlenmişsin. Bilmiyor musun? Ben bana bakanların bugününü gösteririm. Oysa sen, sana bakanların yarınından haber verirsin....”

Bu cevap, toprağın beğenisine gitse de, tekrar dedi:

“Belli ki içimi rahatlatmak içindir sözlerin. Söyler misin bana, sana bakanlar, hiç dönüp bakar mı bana?”



Ve ayna toprağa acı bir gülümseyişle şunları söyledi:

“Merak etme! Bana bakacak yüzü kalmayanların gözü, hep sana döner!”

BAKIŞ AÇISI


Paul Ruskin, öğrencilerine
yaşlanmanın psikolojik belirtilerini öğretirken onlara şu olayı okur:
...
“Hasta ne konuşuyor, ne de
söylenenleri anlıyor. Bazen saatlerce
anlaşılmaz şeyler geveliyor. Zaman, yer ya da kişi
kavramı yok. Yalnız,
nasıl oluyorsa, kendi adı söylendiğinde tepki
veriyor. Son altı
aydır onun yanındayım, ne görünüşü için bir caba sarf ediyor ne de bakim
yapılırken yardımcı oluyor. Onu hep başkaları
besliyor, yıkıyor ve
giydiriyor. Dişleri yok, yiyeceklerin püre halinde
verilmesi gerekiyor.
Gömleği salyalarından dolayı sürekli leke içinde.
Yürüyemiyor. Uykusu
sürekli düzensiz. Gece yarısı uyanıp çığlıklarıyla
herkesi uyandırıyor.
Çoğu zaman mutlu ve sevecen, fakat bazen ortada bir
sebep yokken
sinirleniyor. Biri gelip onu yatıştırana kadar da
feryat figan
bağırıyor.”

Bu olayı okuduktan sonra, Ruskin
öğrencilerine böyle birinin bakımını üstlenmek isteyip istemediklerini sorar.
Öğrenciler bunu
yapamayacaklarını söylerler. Ruskin, kendisinin bunu büyük bir zevkle yaptığını
ve onların da yapması gerektiğini söyleyince öğrenciler şaşırırlar. Daha sonra Ruskin hastanın fotoğrafını
dolaştırmaya baslar. Fotoğraftaki doktorun altı aylık kızıdır. Dr. Ruskin,
Amerikan Tıp Birliği Dergisindeki makalesinde, (günümüzde çok yaşandığı gibi )
gülünç bir yanlış anlamanın insana nasıl
tamamen farklı bir perspektif kazandıracağını anlatmaktadır. Belki de hayatta
yaşadığımız birçok şey bize önyargılarımız ve bakış acılarımız tarafından
dayanılmaz ve zor görünebilir...

24 Eylül 2010 Cuma

HAYAT YIKMA...


Kendini boşuna harcamış olur insan,
dilediğine ulaşıp da sevinç duymazsa.
Yıktığın hayat kendininki olsun daha iyi,
yıkmakla kazandığın yapmacık bir mutluluksa...
( AfterDark )

Mutluluk;


Ne garip şey şu mutluluk ! Gitti mi gider, Çağırsan gelmez, Gelse de kalmaz, Kalsa da yetmez.

23 Eylül 2010 Perşembe

Özlü Sözler


İnsanlar sevilir, eşyalar ise kullanılırdı, Gün geldi eşyalar sevilir , insanlar kullanılır oldu...

Ömürlük Sözler


İyi Bir Evliliğin İki şeye Bağlı Olduğunu Sakın Unutma:Birincisi Doğru İnsanı Bulmak, İkincisi Doğru İnsan OLmak ..!

Ömürlük Sözler


YoLa CıktıkLarını YoLda ßuLdukLarına Değişirsen ; Hem YoLunu Kaybedersin Hem Dostunuu !..
[NFK]

Hayatın ßana 45 Dersii !



‎1.Hayat haksızlıklarla dolu ama yine de güzeL !

2.Şüphede kalma, ikinci bir adım daha at!

3.Hayat,nefrete harcayacak kadar uzun değiL !
...
4.Hastalandığında sana işin değil, ailen, arkadaşların bakacak. Onlarla ilişkini koparma!

5.Her ay kredi kartlarını ödemeyi unutma.

6.Her tartışmayı kazanacaksın diye bir şey yok! . Fikir farklılıklarını kabul et!

7.Ağlayacaksan, birbaşkasıyLa ağla! Tek başına ağlamaktan evladır..

8.Tanrıya kızmanda bir mahzur yok! O bunu kaldırabilir!

9.İlk maaşından başlamak üzere, emekliliğine para ayır !

10.Söz konusu çikolataysa,direnmenin anlamı kalmıyor .

11.Geçmişinle barış ki, bugününün içine etmesin!.

12.Çocukların seni ağlarken görsün! Bundan kaçınma..

13.Hayatını başkaları ile mukayese etme, ötekilerin neler çektiğini bilmiyorsun!

14.Bir ilişki gizli olacaksa, sen içinde olmamalısın!.

15.Göz kırpacak kadar bir zamanda herşey değişebilir. Ama merak etme, Tanrı asla göz kırpmaz!!

16.Derin bir nefes al, kafanı sakinleştirir.

17.Güzel ve yararlı olmayan, seni mutlu etmeyen her şeyi çöpe at!!

18.Her ne yaşıyorsan, seni öldürmediği müddetçe, güçlü kılar.

19.Mutlu bir çocukluk geçirmek için geç kalmış değilsin de, bu sadece ve sadece sana bağlı!!

20.Hayatta sevdiğin her ne ise, peşinden giderken asla "hayır" sözcüğünü cevap kabul etme.

21.Mumları yak, değerli yatak takımlarında uyu, kendine pahalı iç çamaşırları satın al.... Bunlar için özel fırsatlar bekleme, bugün zaten özeldir!!

22.Önce hazırlan, sonra da kendini akıntıya bırak.

23.Şimdiden egzantrik ol! Kırmızı giymek için yaşlanmayı bekleme.

24.En önemli organ beyindir..

25.Mutluluğun için senden başka sorumlu yoktur! .

26.Her yaşadığın felaketin ardından kendine şu soruyu sor: "Beş yıl sonra bunun benim için ne önemi olacak??"

27.Daima yaşamı seç.

28.Herkesi, herşeyi affet !

29.Başkalarının senin hakkında ne düşündüğü seni ilgilendirmez! .

30.Zaman her imkana sahip , Zaman tanı!

31.Durum ne kadar iyi veya kötü olursa olsun, değişecektir..

32.Kendini fazla ciddiye alma, kimse almıyor ki zaten!.

33.Mucizelere inan!!.

34.Tanrı, Tanrı olduğu için seni seviyor. Yoksa yaptıkların ya da yapmadıkların için değil!!

35.Hayatı denetlemeyi bırak!. Öne çık, kendi hayatını kendin düzenLe .

36.İki seçeneğin var "Erken ölmek" yada "yaşlanmak"..

37.Çocuklarınızın, yaşayacak başka çocukluk dönemi yok!.

38.Sonuçta gerçekten önemli olan sevmiş olmandır!

39.Her gün dışarı çık.. Mucizeler her yerde seni bekler!.

40.Dertlerimizi bir torbaya doldurup, milletinkilerle birarada görsek, bizimkileri geri toplardık..

41.Kıskançlık zaman kaybıdır. Zaten ihtiyacınız olan herşeye sahipsiniz!!

42.Herşeyin en iyisini daha yaşamadın!!.

43.Kendini nasıl hissedersen et, kalk, giyin ve dışarı çık!

44.Yol ver!

45.Hediye paketinde olmasa bile, hayat yine de bir hediyedir.

Ömürlük Sözler


Hakkı Bilmeyen Bunu Kul Yaptı Sanır; Hakkın Haberi Olmadan Yaprakmı Sallanır?

Yâr


Yâr.
En başta.
Yalnızca O var.
O başlar en baştan tâ.
Yazılmadan bütün yazılar.
O’ndan önce ve de sonra üç nokta.
O başsız ve başlangıçsız var yokken varlar.
Zaman ve mekan ki O’na yokluk kadar uzakta.
Gözler O’nu buralarda hem görür hem boşuna arar.
Her kim arar o bulur ve de bulan arar belki bir solukta.
O’nsuz olsa er ve şâh olsa ne olur düşün O’nsuz ne neye yarar.
O her işin başında ve dâhi sonunda O’nsuz her şey yokluk ve boşlukta.
Zamânın ve mekânın yâni her şeyin başında sonunda ve ortasında O Yâr.
Ve bir vakit sonra başa döner zerreden kürreye her ne varsa varlıkta.
Ve döner yıldız döner gök ve döner bir bir bütün eşya ve insanlar.
Her şey aslına döner aslolan O O’nsuz asıl bile yokta.
Ve her şey su misali akar ve su dâhi durmaz akar.
Durmaz âlemler bile zîra dönmek var fıtratta.
İsterse ’varmam’ desin nâfiledir inkar.
Varılacak en başa posta posta.
Her şey ancak bi yere kadar.
Sonra herşey yoklukta.
Sonra bir O var.
Ve nokta.
Yâr.

Hani ya...


Gözüne mil çekersen
Görünür gerçek dünya.
Aynalarda sen, hep sen;
Dost, sevgili, hep riya!

Kaç, kurtul kelimeden;
Ağlamadan, gülmeden!
Hani ya sen ölmeden,
Ölecektin, hani ya?...

Sabır


Pahası biçilmez zor taştır sabır
İmana nispetle bir baştır sabır
Lokması helalden nur aştır sabır
Namazla birlikte gardaştır sabır

Kul için sabırdır her şeyin başı
Şükürdür sabırın muhteşem eşi
Gelirse zikirde Velilik işi
Veliyle birlikte sırdaştır sabır

Bu ömür bitecek fanidir fani
Nerde Firavunlar Karunlar hani
Sabırlı Yusuf'u bilirsin Yani
Yusuf tan akmayan bir yaştır sabır

İradedir Ömer sabrın temeli
Ahde vefa budur sabır demeli
Zerreden küreye kalp inlemeli
İslam binasında baş taştır sabır

Ömer Ekinci

Secde'den Gayrı




İlim kapısında verdim yılları,
Dinledim, ''Hâkk'' diyen âlim kulları,
Sordum, Dost'a giden bütün yolları;
Yakın yok dediler.. Secdeden gayrı...


Ne bağış yaptığın, vakıf listesi,
Ne de alkışların esrarlı sesi.
Günde seksen kere, berât müjdesi;
Veren yok dediler.. Secdeden gayrı...


Huşû tüllerinden, kanat açmaya,
Bir lâhzada, yedi semâ geçmeye,
Kevser şerbetini, elden içmeye,
Ruhsat yok dediler.. Secdeden gayrı...


Dedim: yıllar yılı gönlüm harapta,
Devâ bulamadım, sazda şarapta,
Bir yudum su verin, kaldım serapta;
Pınar yok dediler.. Secdeden gayrı...


Gördüm ki, insanın iki düşmanı,
Biri kendi nefsi, biri şeytanı,
Dedim: kuşansam mı kılıç kalkanı?
Silah yok dediler.. Secdeden gayrı...


Yaklaştım.. Süslü bir, mermer kabire,
Belli ki zenginmiş.. Dönmüş fakire.
Fidye var mı? dedim Münker Nekir'e;
Meded yok dediler.. Secdeden gayrı....


Baktım.. Ay yıldızlar kalmaz zikirden,
Var mı dedim sizde, şirk denen kirden?
Dile geldi bütün, Kâinat birden;
Biz de yok dediler.. Secdeden gayrı...


Rahmet çöllerinde, rahlemi kurdum,
Gözlerimde seller, vakfeye durdum,
Safâ'ya, Merve'ye, Kâbe'ye sordum;
Mîrâc yok dediler.. Secdeden gayrı...


Cengiz Numanoğlu

Sır !!!


Bak hakikat goncasına açıyor işvesiyle
Bir nutfeden bir alem saçıyor cilvesiyle
Ölümün çevirdiği yerde candan bir ada
Hayatla kuşatılmış gizli efsunlu oda
Yaşadığı ehramı çehresiyle rengarenk
Muradı sonsuzluğa götüren saf bir ahenk
Büyüttüğü hayale yenilmek kuruntusu
En gözde oyncağı serabın avuntusu
Derinde tesellisi sevdiğine râm eder
Tadımlıktır neşesi, çoğu zamanı keder
Tezatlar gibi varlık cem olmuş sinesinde
Yaradılmışın yükü yığılmış ensesinde
Dağların çekindiği emaneti taşıyor
Garip hamal... hem lutfu hem zilleti yaşıyor
Dümensiz gemi gibi savrulur heyecanda
Bilir mi ki ondadır, hazine de canan da
Bir göğüslük kafeste feleklerin kuvveti
Bir nefeslik ömürde melekklerin iffeti
Nebula ekseninde döndükçe büzülüyor
Belkide bir ejderha, imbikten süzülüyor
Şu daracık vadiden bu yolculuk ummana
Lahza kapılarında kafile asumana
Sarraf arayan inci, boyası çamur, kusur
Aşina ötelerde bilinmek isteyen sır...

Kahrın da hoş, lûtfun da hoş.



Ya derd gönder ya devâ,
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş.
Hoştur bana senden gelen:
Ya hil’at ü yahut kefen,
Ya taze gül, yahut diken...
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş.
Gelse celâlinden cefâ,
Yahut cemâlinden vefâ,
İkiside cana safa:
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş.
Ger buğ u ger bostan ola,
Ger bendü ger zindan ola,
Ger vasl ü ger hicrân ola,
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş.
Ey Padişah-ı Lemyezel!
Zat-ı ebed, hayy-ı ezel!
Ey lûtfu bol kahrı güzel!
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş.
Ağlatırsın zâri zâri,
Verirsen cennet ü hûri,
Lâyık görür isen nâri,
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş.
Gerek ağlat, gerek güldür,
Gerek dirgür, gerek öldür,
Bu Âşık hem sana kuldur,
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş.

22 Eylül 2010 Çarşamba

Veda


Hani o bırakıp giderken seni
Bu öksüz tavrını takmayacaktın.
Alnına koyarken veda busesi
Yüzüne bu türlü bakmayacaktın.
...
Gelse de en acı sözler dilime
Uçacak sanırdım bir kaç kelime.
Bir alev halinde düştün elime
Hani ey gözyaşım akmayacaktın.

Hani ey gözyaşım bu son vedada
Yolunu kaybetmiş yolcunun dağda
Birini çağırmak için imdada
Yaktığı ateşi yakmayacaktın..

Orhan Seyfi Orhon

Ömürlük Sözler


Gönlü ile dili bir olmayan kimsenin yüz dili bile olsa o, yine dilsiz sayılır...!
{Mevlana}

Özlü Sözler


Değiştiremezsin beni kasma boşa ben buyum;biraz huysuz biraz kırık ben kendimle mutluyum. . . !

Sagopa Kajmer

Özlü Sözler


Gözden uzak olan gönülden de uzak da olur” derler ya, inanma... Sen onu gönlünde yaşatırsan sana hep yakın olur...

Özlü Sözler


Yeni ßuLdukLarını KaLeme , EskiLeri SiLgiye Vurma . KaLemin Ucu KaLbine ßatarsa ; SiLginin Yumuşak Şefkatine Muhtaç oLursunn !..

Ömürlük Sözler


Kötü Bir İşin En Gizli Şahidi VİCDANIMIZDIR ve Kapanmayan Tek Yara Vicdan Yarasıdır..

Ömürlük Sözler


Yağmur oLsan binLerce damLa arasından buLur tutardım seni . Çünkü korkarım; toprak aLdıgını vermiyor geri. . .!

Özlü Sözler


Karnı açlardan çok, kalbleri açlara acırım..!!!
HZ. MEVLANA

Özlü Sözler


'BEN' kattım sana biraz, öyle sevdim seni. çünkü sen de bensiz; o kadar güzel değilsin hani ;)